Sitenizdeki organik trafiği arttırmak ve arama motoru organik sonuçlarda ki sayfalarınızın sıralarını iyileştirmek istiyorsanız site içi optimizasyon kesinlikle hafife almamanız gereken bir SEO çalışması olarak karşınıza çıkar. Bu yazımda On-Page SEO ya da diğer bilinen adıyla site içi arama motoru optimizasyon tekniklerini ele alacağım.

Site için optimizasyon tekniklerinin derinine inmeden önce arama motoru sonuç sayfalarında yüksek sıralar için rekabet etmenin ne anlama geldiğinden bahsetmek istiyorum. Daha doğrusu arama motoru sayfalarında üst sıralarda yer almaya çalışırken dikkate almanız gereken en önemli faktörler üzerinde duracağım. İşin aslı şu ki, SEO çalışmalarını gerçekleştirirken bu çalışmaları temelde üç çatı altında toplamanız mümkün: Site içi (on-page) optimizasyonsite dışı (off-page) optimizasyon ve teknik faktörler. Site dışı faktörler genellikle sitenize başka sitelerden gelen backlinklerin kalitesini ve sayısını ölçmek üzerine kurulu, bu backlinkleri iyileştirme ve artırma etrafında yoğunlaşan stratejileri kapsıyor. Hatırlarsanız bir önceki yazımda doğal backlink elde etmenin yolları üzerinde durmuştum. Teknik faktörler dediğimiz zaman ise çoğunlukla sitenin yazılımsal altyapısı söz konusu oluyor. Bu yazımda en az bu iki faktör kadar önemli olan site içi optimizasyon faktörü üzerinde duracağım ve bir web sitesinin SEO uyumlu olarak adlandırılabilmesi için ne tür site içi optimizasyon taktiklerinin uygulanması gerektiğinden bahsedeceğim.

Site içi optimizasyon nedir?

Az evvel de değinmiş olduğum gibi site içi optimizasyon web site sayfalarında yer alan her bir alanı ve faktörü SEO uyumlu ve optimize hale getirmek üzerine kurulu. Sitenizdeki içerikler ve sayfalarınızın arkasında yer alan HTML yapısı söz konusu SEO hizmeti olduğu zaman en kolay erişilebilen faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Bu yüzden de bir SEO çalışması başlatırken bu alanlardan başlamanız size büyük avantaj ve kolaylık sağlıyor.

Site içi optimizasyon nasıl olmalıdır?

Söz konusu arama motoru optimizasyonu olduğu zaman sayfa başına tercihen 1-2 adet hedef anahtar kelimeniz belirlenmiş olmalı. Eğer tek bir sayfa için 3’ten fazla anahtar kelime için rekabet etmeye çalışıyorsanız içeriğinizi parçalayıp farklı sayfalara bölmeyi düşünebilirsiniz; zira aynı sayfada 3 veya daha fazla anahtar kelimeye odaklanmaya çalışmak pek de sağlıklı bir SEO taktiği değildir.

Bununla birlikte bu anahtar kelimeler konusunda karar kıldıktan sonra sitenizin hangi sırada yer aldığını da kontrol etmeli ve belirlemelisiniz. Google’ın arama sonuçları sayfasında belirlemiş olduğunuz anahtar kelimeler için hali hazırda ilk sayfada yer alıyorsanız o sayfayı da çok kurcalamamanızda fayda var; içeriği güncel tutmaya özen göstermeniz kâfi.

Site İçi Optimizasyonu Nasıl Yapılır?

Aşağıda ki listedeki her bir faktör en az bir diğeri kadar önemli ve site içi optimizasyonunuzu doğrudan etkileyecek nitelikte. Her ne kadar Google bir siteyi değerlendirirken 200’den fazla faktörü göz önünde bulundursa da bahsedeceğim bu faktörlerin sıralamanızı olumlu olarak etkileyeceği kesin. Şimdi gelin bu listeye yakından bakalım.

  1. Anahtar kelimelerinizin title ve description alanlarında yer alıyor mu?

Söz konusu anahtar kelime sıralaması olduğu zaman bu faktör belki de en önemli faktörlerden bir tanesi. Site başlığı (Title tag) ve meta açıklama (meta description) alanlarınızda sayfanız için belirlemiş olduğunuz anahtar kelimelerin var olması, Google botları daha sayfanıza gelmeden onu tanımasını ve ne ile ilgili olduğunu anlamasını sağlar. Bununla birlikte site başlığınız 50-60 karakter, açıklama metniniz de 150-160 karakter arasında olabilirsiniz. Bu uzunlukları ölçmek için SEOmofo‘nun SERP Snippet aracından faydalanabilir, sitenizin arama sayfalarında nasıl göründüğüne bakabilirsiniz.

  1. Anahtar kelime araştırması yaptınız mı?

Site başlığınıza ya da meta açıklama alanınıza herhangi bir anahtar kelime yerleştirebilmeniz için öncelikle anahtar kelimelerinizi belirlemeniz gerekir, değil mi? Sitenizin organik arama sonuçlarında ön plana çıkabilmesi için sattığınız ürün, verdiğiniz hizmet ya da faaliyet gösterdiğiniz alan ile ilgili alakalı keyword listesine sahip olduğunuzdan emin olmanız gerekir. Anahtar kelime araştırması yaparken Google Adwords’ün Keyword Planner aracını kullanabileceğiniz gibi SemrushUbersuggestKwfinder ve Keywordtool.io gibi araçlardan da faydalanabilirsiniz. Bu araçların premium versiyonlarını edinmeniz durumunda ilgili anahtar kelimelerin aranma hacimlerine de ulaşabilir, işinizi büyük ölçüde kolaylaştırabilirsiniz.

  1. Başlık (Header) optimizasyonunuz var mı?

H1, H2, H3 ve diğer header’lar, yani başlıklar, aslında sitenin HTML yapısında çok daha net olarak görebileceğiniz başlıklardır ve site içi optimizasyon söz konusu olduğunda büyük önem taşırlar. Google botları sitenizi yukarıdan aşağı ve soldan sağa taradığı için doğal olarak içeriğinizi okumaya başlamadan önce ilk karşılarına çıkacak şey bu başlıklar olacaktır. Başlıkların da tıpkı title ve description alanlarında olduğu gibi anahtar kelime içeriyor olması elzemdir. En az bunun kadar elzem olan bir diğer konu da başlığın, ardından gelen içerik ile birebir ilintili olması ve anahtar kelime uğruna içerikten farklı bir anlam taşımıyor olmasıdır. Sayfa başına sadece 1 adet H1 başlığı kullanmalı, geriye kalan başlıkları da H2’den H6’ya doğru dengeli ve orantılı bir biçimde dağıtmalısınız.

  1. URL’lerinizin SEO dostu mu?

Bir SEO uzmanı olarak itiraf etmeliyim ki URL’ler söz konusu sayfa içi optimizasyon olduğu zaman eskisi kadar önemli bir faktör değil. Yine de bu, parametreler, rakamlar, filtreler ve benzeri karmaşık ibareler içeren URL’lerin SEO dostu olduğu ve sitenizin optimizasyonunu bozmadığı anlamına gelmiyor. Sitenizin her bir sayfasındaki URL’ler temiz ve anlaşılır olması, Türkçe karakter içermemeli ve sözcükler birbirinden tire ile (-) ayrılıyor olmalı. Bununla birlikte URL’lerinizin içinde bulundurmayı asla ihmal etmemeniz gereken bir diğer önemli etmen de tabii ki o sayfanın anahtar kelimesi. Bazı kullanıcıların sadece URL yapısına bakarak bir linke tıklayıp tıklamama kararı verebildiğini biliyor muydunuz?

  1. İçeriğinizi optimize ettiniz mi?

İçeriğiniz yüksek kaliteli, orijinal, taze ve web siteniz ile doğrudan ya da dolaylı şekilde alakalı olmalı. En standart içeriğin bile en az 500 kelime olması gerektiğini ise hatırlatmama gerek yok diye düşünüyorum. Bununla birlikte istatistikler, arama sayfalarında ilk 10’da çıkan web site içeriklerinin ortalama 2000 kelime olduğunu gösteriyor.

  1. Metin/HTML oranınız ne durumda?

Metin/HTML oranı temelde sitenizdeki herhangi bir sayfadaki HTML kodunun sitedeki metne, yani içeriğe oranını ölçüyor. İdeal bir HTML oranı yüzde 25 ile yüzde 70 arasında değişebiliyor. Bu faktör de doğrudan bir sıralama faktörü olmasa da bu faktöre bağlı olup da sıralamalarınızı doğrudan etkileyen pek çok faktör olduğunu söylemek mümkün.

  1. Her bir sayfanız için anahtar kelime yoğunluğunu kontrol ediyor musunuz?

Anahtar kelime yoğunluğu (keyword density) sayfadaki toplam kelime sayısına oranla o sayfada kullandığınız anahtar kelime sayısını ölçen bir metriktir. İdeal olarak anahtar kelime yoğunluğunun sayfa başına yüzde 1-3 olması tercih edilir. Önceki maddelerde de belirtmiş olduğum gibi anahtar kelimelerinizi URL linkinizde, H1 ve H2 etiketlerinizde, sayfa başlığında ve meta açıklama alanında kullanabileceğiniz gibi içeriğin başında ve sonunda, alt etiketlerinde ve çapalarda (anchor text) kullanabilir ve optimizasyonunuzu çeşitlendirebilirsiniz.

  1. İçeriğinizde dil bilgisi, noktalama ve yazım kontrolleri yapıyor musunuz?

İçeriğinizdeki anahtar kelimeler ve teknik detaylar kadar estetik etmenler de önemli. Okunabilir, doğru ve düzgün bir içerik özellikle UX açısından büyük önem taşır ve site içi optimizasyon süreçlerinizi etkiler. İçeriğinizin dil bilgisi ve yazım kontrollerini gerçekleştirebilmeniz için pek çok farklı tarayıcı eklentisi kullanmanız mümkün. Bunlardan ilk aklıma gelen Grammer Checker.

  1. İçeriklerinizde duplike sorunu var mı?

Duplike içerik site içi optimizasyon faktörleri arasında en önemli faktörler arasında yer alıyor desem yanlış olmaz. Sitenizde yer alan içeriğin web üzerinde herhangi başka bir yerde bulunmadığına dair kontroller gerçekleştirebileceğiniz gibi aynı içeriğin sitenizde farklı sayfalarda var olup olmadığını da kontrol edebilir ve bu duplike içerik sorununu giderebilirsiniz. Duplike içeriklerin Google için bir ceza faktörü olduğunu da konusu açılmışken belirtmiş olayım.

  1. URL’lerinizde “www” yönlendirmesi var mı?

Bu madde oldukça basit: Başında www olmayan URL’lerinizin 302 ile www versiyonuna yönlendirilmesi gerekiyor.

  1. Görsel optimizasyonu yapıyor musunuz?

Unutmamak gerekir ki Google sadece içeriğinizi değil, aynı zamanda görsellerinizi de tarıyor, indeksliyor ve sıralama değerlendirmesi faktörü olarak algılıyor. Görsel isimlerinizde Türkçe karakter olmaması, anahtar kelimeleri bulunduruyor olması, isimlerin küçük harflerle ve aralarında tireler (-) ile ayrılıyor olması görsel optimizasyonu dendiğinde akla gelen ilk teknikler. Bununla birlikte görsellerin alt etiketlerini de düzenlemeniz ve anahtar kelimeye uygun şekilde optimize ediyor olmanız da önemli; zira tam olarak bu alt etiketler Google’a görselin ne ile ilgili olduğunu belirten küçük ipuçları olarak karşımıza çıkıyor.

  1. Google Analytics ve Google Webmaster Tools hesaplarına erişiminiz var mı?

Sitenizin Google Analytics ve Google Search Console hesaplarına bağlı olması site içi optimizasyon teknikleri arasında önemli olan bir diğer faktör. Google Analytics hesabını site trafiğini, dönüşüm oranlarını ve benzeri metrikleri ölçüp raporlamak için kullanırken Google Webmaster Tools aracını indeksleme durumunuzu ve arama görünürlüğünüzü optimize etmek için kullanırsınız.

  1. Sayfa hızınız ne durumda?

Hiç daha önce website sayfa hızınızı ölçtünüz mü? Eğer ölçmediyseniz şimdi tam zamanı; zira bu da site içi optimizasyon teknikleri arasında elzem bir faktör. Site hızı ölçen ücretsiz websitelerinden faydalanarak sitenizin hızını tespit edebilir, hızı artırmak için yapabileceğiniz geliştirmelerden haberdar olabilirsiniz.

  1. Robots.txt dosyanız optimize mi?

Robots.txt dosyanıza Google’ın sitenizi nasıl indekslemesi ve taraması gerektiğinin talimatlarını verebilir, özellikle indekslememesi gereken sayfaları belirtebilir ve Google için adeta mini bir rehber oluşturabilirsiniz. Harika, değil mi?

  1. Site haritanız optimize mi?

Sitemap.xml özelliğini kullanarak arama motoruna websitenizi daha etkili biçimde indekslemesi için olanak sağlayabilirsiniz. Optimize bir site haritası yapısı ile botlar sitenizde çok daha kolay navigasyon sağlar daha verimli biçimde tarama ve indeksleme yapabilirler. Merak edenler için standart bir XML dosyasının formatı şu şekilde:

<?xml version=”1.0″ encoding=”UTF-8″?>

<urlset xmlns=”http://www.sitemaps.org/schemas/sitemap/0.8″>

<url>

<loc>http://www.abc.com/xyz.htm</loc>

</url>

</urlset>

Tabii ki site içi arama motoru optimizasyonu teknikleri bunlarla kalmıyor; ancak daha önce de vurgulamış olduğum gibi bu öncelikli faktörleri göz önünde bulundurarak site içi arama motoru optimizasyonu yaptığınız takdirde organik trafiğinizdeki yükselişi ve arama motoru sonuç sayfalarındaki sıralamanızın artışını gözlemleyebileceksiniz.

 

www.adraergun.com, adraergun.com, ardaergun, adraergun, arda ergun, adra ergun, adra.ergun, web tasarım, grafik tasarım, seo, adwords.